11,4 min readPublished On: 21/08/2024
Çocuklarda Derealizasyon Belirtileri

Çocuğunuzda derealizasyon belirtilerini fark etmek, onların zihinsel sağlığını korumak için kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, çocuklarda derealizasyonu erken tanımanıza yardımcı olacak 5 önemli belirtiden bahsediyoruz.

Derealizasyon Nedir? Çocuklarda Nasıl Görülür?

Derealizasyon, kişinin çevresindeki dünyanın gerçek dışı ya da bulanık olduğunu hissettiği bir algı bozukluğudur. Bu durum, genellikle yoğun stres, anksiyete ya da travmatik olaylar sonrası ortaya çıkabilir. Çocuklarda derealizasyon nadir görülse de, bu durumun belirtilerini erken fark etmek, çocuğunuzun zihinsel sağlığını korumak açısından büyük önem taşır. Çocuklar, yetişkinlere göre duygularını ve deneyimlerini açıklamada zorlanabilirler. Bu nedenle ebeveynlerin, derealizasyonun belirtilerini iyi bilmesi, çocuklarının yaşadığı sorunları erken tanımlayabilmeleri için kritik öneme sahiptir.

Derealizasyon Belirtileri: Dikkat Edilmesi Gereken İlk İşaretler

  1. Çevresel Algının Değişmesi: Çocuğunuz, çevresindeki nesnelerin, insanların veya mekânların değiştiğini ya da gerçek dışı göründüğünü söyleyebilir. Bu his, genellikle “dünyanın bir rüya gibi” olduğunu belirtmeleriyle kendini gösterebilir. Çocuklar bu durumdan korkabilir ve ne yaşadıklarını tam olarak ifade edemeyebilirler. Bu tür ifadeler veya davranışlar, derealizasyonun erken belirtileri olabilir.
  2. Duyusal Deneyimlerin Azalması: Derealizasyon yaşayan çocuklar, çevrelerindeki renklerin, seslerin ya da dokuların normalden farklı hissettiklerini ifade edebilirler. Örneğin, çocuğunuz sık sık dünyayı “soluk” ya da “renksiz” olarak tanımlıyorsa, bu bir uyarı işareti olabilir. Duyusal deneyimlerdeki bu azalma, çocuğunuzun dünyaya karşı duyusal bir kopukluk yaşadığını gösterir.
  3. Konsantrasyon ve Hafıza Sorunları: Derealizasyon, çocuklarda konsantrasyon güçlüğü ve hafıza problemlerine neden olabilir. Çocuğunuz derslerinde odaklanmakta zorlanıyor, sık sık dalıp gidiyor ya da öğrendiği bilgileri hatırlamakta güçlük çekiyorsa, bu durum bir derealizasyon belirtisi olabilir. Ayrıca, çocuğunuzun geçmişe dair olayları bulanık hatırladığını fark ederseniz, bu durumu dikkate almanız önemlidir.
  4. Anksiyete ve Stres Tepkileri: Derealizasyon, genellikle yoğun anksiyete ve stresle birlikte ortaya çıkar. Çocuğunuz, özellikle stresli durumlarda gerçeklikten kopma hissi yaşayabilir. Anksiyete, çocuğunuzun günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve bu durum, derealizasyonu tetikleyebilir. Eğer çocuğunuz sık sık endişeli, gergin ya da korkmuş hissediyorsa, bu durumu göz ardı etmemelisiniz.
  5. İçsel Yabancılaşma: Çocuğunuz, kendi bedenine ya da zihnine yabancılaştığını hissedebilir. Bu, depersonalizasyon olarak bilinen bir durumla birlikte yaşanabilir, ancak derealizasyonun da bir parçası olabilir. Çocuğunuz, kendini tanıyamadığını ya da kendi bedeninde rahatsız hissettiğini ifade ediyorsa, bu bir uyarı işareti olabilir. Bu tür belirtiler, çocuğunuzun kendi kimliğiyle ilgili kafa karışıklığı yaşadığını gösterebilir.

Çocuğunuzda Derealizasyon Belirtileri Görürseniz Ne Yapmalısınız?

Eğer çocuğunuzda yukarıda belirtilen işaretlerden bir veya birkaçı varsa, öncelikle sakin kalmanız ve çocuğunuzu dikkatle dinlemeniz önemlidir. Yazının ilerleyen bölümlerinde daha detaylı olarak ebeveynlerin ne yapması gerektiğini ele aldık.

Çocuklarda Derealizasyon Belirtileri: 5 Önemli Belirti

Derealizasyon, çevrenin gerçek dışı ya da bulanık algılanması ile karakterize edilen bir durumdur. Özellikle çocuklarda ve ergenlerde bu belirtileri fark etmek zor olabilir, çünkü çocuklar duygularını ve deneyimlerini ifade etmekte güçlük çekebilirler. Ancak, derealizasyon belirtilerini erken fark etmek ve bu duruma müdahale etmek, çocuğunuzun zihinsel sağlığını korumak için hayati önem taşır. İşte derealizasyonun en yaygın belirtileri ve ebeveynlerin dikkat etmesi gereken ilk işaretler:

1. Çevresel Algının Değişmesi

Derealizasyonun en belirgin belirtisi, çocuğunuzun çevresindeki dünyanın değiştiğini veya gerçek dışı göründüğünü hissetmesidir. Bu, çocuğunuzun dünyayı bir rüya gibi, bulanık ya da yabancı olarak tanımlamasıyla kendini gösterebilir. Çocuğunuz, etrafındaki nesnelerin boyutlarının veya renklerinin farklı olduğunu, insanların tuhaf ya da tanınmaz göründüğünü ifade edebilir. Bu tür deneyimler, çocuğunuzun dünyaya karşı olan algısında bozulmalara işaret eder.

Örneğin, çocuğunuz, bir odadaki mobilyaların yerlerinin değiştiğini, duvarların rengine aşina olmadığını ya da dış dünyaya ait unsurların ona yabancı göründüğünü söyleyebilir. Bu tür açıklamalar, çocuğunuzun gerçeklikten koptuğunu ve dünyayı normal algılamadığını gösterir. Bu durumda, çocuğunuzun hislerini ciddiye almak ve ne yaşadığını anlamaya çalışmak önemlidir.

2. Duyusal Deneyimlerin Azalması

Derealizasyon yaşayan çocuklar, çevrelerindeki duyusal deneyimlerin normalden farklı olduğunu hissedebilirler. Bu durum, seslerin daha uzaktan geldiği ya da bulanıklaştığı, renklerin soluklaştığı veya dünya üzerindeki dokuların “gerçek dışı” ya da “plastik” gibi hissettirdiği bir algıya yol açabilir. Çocuğunuzun “dünya sanki filmdeymiş gibi” hissettiğini söylemesi, bu tür duyusal değişimlerin bir göstergesi olabilir.

Bu duyusal değişiklikler, çocuğunuzun normalde keyif aldığı aktivitelerden zevk almamasına neden olabilir. Örneğin, sevdiği bir oyunu oynarken eskisi kadar heyecanlanmadığını, müzik dinlerken seslerin eskisi kadar canlı gelmediğini ya da yiyeceklerin tadının farklılaştığını fark edebilirsiniz. Bu tür deneyimler, çocuğunuzun dünyaya karşı duyusal bir kopukluk yaşadığını gösterir.

3. Konsantrasyon ve Hafıza Sorunları

Derealizasyon, çocuğunuzun odaklanma yeteneğini ve hafızasını olumsuz etkileyebilir. Çocuğunuz, okulda derslere konsantre olmakta zorlanabilir, sık sık dalıp gidebilir ya da öğrendiği bilgileri hatırlamakta güçlük çekebilir. Bu durum, özellikle akademik performansta ani bir düşüş olarak kendini gösterebilir. Çocuğunuz, günlük aktivitelerini tamamlamakta zorlanabilir veya geçmişte yaşadığı olayları bulanık hatırladığını ifade edebilir.

Bu belirtiler, çocuğunuzun zihinsel yorgunluk yaşadığını ve çevresine odaklanmakta zorluk çektiğini gösterir. Özellikle, çocuğunuzun geçmişteki bir olayı anlatırken detayları hatırlamakta güçlük çekmesi veya ders çalışırken sürekli dikkati dağılması, derealizasyonun bir işareti olabilir. Bu tür hafıza ve konsantrasyon sorunları, çocuğunuzun günlük yaşamını ve akademik başarısını olumsuz etkileyebilir.

4. Anksiyete ve Stres Tepkileri

Derealizasyon genellikle yoğun anksiyete ve stresle birlikte görülür. Çocuğunuz, özellikle stresli durumlarda gerçeklikten kopmuş hissetmeye başlayabilir. Anksiyete, çocuğunuzun zihninde büyük bir baskı yaratır ve bu baskı, derealizasyon gibi algısal bozuklukları tetikleyebilir. Çocuğunuzun sürekli endişeli, gergin ya da korkmuş hissettiğini fark ederseniz, bu durumu dikkate almanız önemlidir.

Bu durumda, çocuğunuzun özellikle hangi durumlarda daha fazla derealizasyon yaşadığını belirlemek önemlidir. Örneğin, sınav dönemlerinde, yoğun sosyal baskı altında ya da travmatik bir olay sonrasında derealizasyon belirtileri artabilir. Anksiyete ve stres tepkileri, çocuğunuzun genel ruh halini ve davranışlarını olumsuz etkileyebilir, bu da derealizasyonun daha belirgin hale gelmesine yol açabilir.

5. İçsel Yabancılaşma

Derealizasyon yaşayan bir çocuk, kendi bedenine ya da zihnine yabancılaştığını hissedebilir. Bu durum, genellikle depersonalizasyonla birlikte yaşanır, ancak derealizasyonun bir parçası olarak da ortaya çıkabilir. Çocuğunuz, kendini tanıyamadığını, bedenine yabancılaştığını veya kendi düşüncelerine uzak hissettiğini ifade edebilir. Bu his, çocuğunuzun kimlik algısında bir bozulmaya işaret edebilir.

Örneğin, çocuğunuz kendini aynada gördüğünde tanıyamadığını, ellerinin veya yüzünün ona yabancı geldiğini söyleyebilir. Bu tür bir yabancılaşma hissi, çocuğunuzun kendine dair algısında ciddi bir bozulma yaşadığını gösterir. Bu tür belirtiler, çocuğunuzun içsel dünyasında yaşadığı karmaşıklığı ve kopukluğu anlamak için önemli ipuçlarıdır.

Çocuğunuzda Derealizasyon Belirtileri Görürseniz Ne Yapmalısınız?

Derealizasyon belirtilerini çocuğunuzda fark etmek endişe verici olabilir. Ancak, bu durumda sakin kalmak ve adım adım ne yapmanız gerektiğini bilmek, hem sizin hem de çocuğunuzun süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardımcı olabilir. İşte bu durumda atmanız gereken adımlar:

1. Sakin ve Destekleyici Bir Yaklaşım Benimseyin

Çocuğunuzun yaşadığı belirtileri öğrendiğinizde öncelikle sakin kalmalısınız. Derealizasyon, çocuğunuzun kendini yabancı, korkmuş veya izole hissetmesine neden olabilir. Bu yüzden, onun hislerini kabul eden ve destekleyen bir tutum sergilemek çok önemlidir. Çocuğunuza yaşadığı hislerin anormal olmadığını ve bu durumun geçici olabileceğini anlatmak, onu rahatlatacaktır. Bu süreçte çocuğunuzu yargılamadan dinlemek, ona güvende hissettiği bir alan sağlamak da oldukça kritiktir.

2. Açık İletişim Kurun

Derealizasyon yaşayan bir çocuk, yaşadığı duyguları ve algı bozukluğunu ifade etmekte zorlanabilir. Bu yüzden, çocuğunuzla açık ve dürüst bir iletişim kurmak önemlidir. Onun yaşadıklarını anladığınızı göstermek ve duygularını paylaşması için cesaretlendirmek faydalı olacaktır. Örneğin, çocuğunuza “Şu an çevrendeki her şeyin gerçek olmadığını mı düşünüyorsun? Bu seni nasıl hissettiriyor?” gibi sorular sorarak, onun yaşadığı durumu anlamaya çalışabilirsiniz.

Çocuğunuzun duygularını ifade edebilmesi için ona alan tanıyın. Ayrıca, yaşadıklarıyla ilgili konuşmaya gönüllü olmadığında zorlamamak, onun kendi temposunda ilerlemesine olanak tanır. Ebeveyn olarak, çocuğunuzun kendini rahat hissetmesini sağlamak için sabırlı olmalı ve gerektiğinde ona duygularını ifade edebileceği alternatif yollar sunmalısınız; örneğin, duygularını yazıyla veya resimle ifade etmesi için teşvik edebilirsiniz.

3. Stres Faktörlerini Azaltın

Derealizasyon genellikle yoğun stresin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu yüzden, çocuğunuzun hayatındaki stres faktörlerini belirlemek ve mümkün olduğunca azaltmak önemli bir adımdır. Çocuğunuzun günlük rutinini gözden geçirin; akademik baskılar, sosyal zorluklar veya ev içindeki gerginlikler gibi stres kaynaklarını tespit etmeye çalışın.

Bu tür stres faktörlerini azaltmak için bazı pratik önlemler alabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzun okul ödevleri ve sınavları konusunda üzerindeki baskıyı hafifletmek için öğretmenleriyle konuşabilir veya çocuğunuzun sosyal çevresindeki zorlukları ele alarak, ona sosyal becerilerini geliştirebileceği güvenli ortamlar sunabilirsiniz. Ayrıca, evde daha sakin ve destekleyici bir atmosfer yaratmak da çocuğunuzun stres seviyesini düşürmeye yardımcı olabilir.

4. Güvenli Bir Rutin Oluşturun

Çocuklar, özellikle de derealizasyon yaşayanlar, güvenli ve tahmin edilebilir bir rutine ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, çocuğunuzun günlük rutinini düzenlemek, onun kendini daha güvende hissetmesine yardımcı olabilir. Düzenli uyku saatleri, dengeli beslenme ve fiziksel aktivite gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik edin. Aynı zamanda, çocuğunuzun ilgi alanlarına uygun aktiviteler planlamak, onun zihinsel sağlığını destekleyecektir.

Bir rutin oluştururken, çocuğunuzun ihtiyaçlarına ve rahatlık alanına saygı göstermeye özen gösterin. Örneğin, çocuğunuz okula gitmekte zorlanıyorsa, evde geçirdiği zamanı daha yapılandırılmış hale getirebilir ve yavaş yavaş okula dönüş sürecini planlayabilirsiniz. Rutin, çocuğunuzun güvende hissetmesini sağlayacak ve onun günlük yaşamını kontrol altında tutmasına yardımcı olacaktır.

5. Profesyonel Yardım Alın

Eğer çocuğunuzun derealizasyon belirtileri şiddetliyse veya uzun süre devam ediyorsa, bir uzmana başvurmanız gerekebilir. Bir çocuk psikoloğu ya da psikiyatristi, çocuğunuzun yaşadığı belirtileri değerlendirebilir ve uygun bir tedavi planı geliştirebilir. Tedavi, bilişsel davranışçı terapi (BDT), stres yönetimi teknikleri veya gerekiyorsa ilaç tedavisini içerebilir.

Profesyonel yardım almak, çocuğunuzun yaşadığı sorunları daha iyi anlamanıza ve bu süreçte doğru adımları atmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca, terapi sürecine dahil olarak, çocuğunuzun tedavisini desteklemek ve onunla birlikte bu süreci atlatmak, aile içi bağı güçlendirebilir. Unutmayın ki profesyonel bir uzman, çocuğunuzun sağlıklı bir şekilde bu süreci atlatması için en doğru rehber olacaktır.

6. Çocuğunuza Güven Verin

Son olarak, çocuğunuzun bu süreçte yalnız olmadığını ve her zaman yanında olduğunuzu hissettirin. Ona, yaşadığı bu durumun geçici olduğunu ve birlikte üstesinden gelebileceğinizi söylemek, çocuğunuzun kendine olan güvenini artıracaktır. Çocuğunuzun güvenini kazanmak, bu zorlu süreçte onun en büyük dayanağı olmanızı sağlar. Çocuğunuzun hislerini küçümsemeden, onun yanında olduğunuzu gösterin ve bu süreçte ona rehberlik edin.

Sosyal Medyada Blog PDR: Bizi Takip Edin!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR